türkiye’de kumar yargı yetkisi zamanaşımı 11

Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisinibilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır. (2) Mağdur, şikâyet etmeden önceölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; öleninikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafındanşikâyette bulunulabilir. (2) İspat edilmiş fiilinden söz edilerekkişiye hakaret edilmesi hâlinde, cezaya hükmedilir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alansesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkradabelirtilen cezaya hükmolunur. (2) Bu suçların işlenmesisırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâlleriningerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümleruygulanır. (6) Bu suçun işlenmesi amacıylaveya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâlleriningerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümleruygulanır. (6) Kadının mağduru olduğu birsuç sonucu gebe kalması hâlinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadınınrızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun içingebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.

Bireyin cinsel hürriyetini korumayı hedefleyen bu iki suç tipi, ağır ceza yaptırımları öngörmekte ve uygulamada birçok sorun yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Suçun ispatı, şimdi kaldırılan ruh sağlığının bozulması halinde cezanın arttırılması ve suçların özelliği itibariyle mağdur beyanlarına verilen önem ile vicdan duygusu, bu suç tiplerinin diğerlerinden farklı ele alınmasına yol açmıştır. Türk Ceza Yargılamasında muhakeme iş ve işlemleri, bir suçun işlendiği izlenimini veren bir halin cumhuriyet savcısı tarafından öğrenilmesi ile başlar. Bu durumda cumhuriyet savcısı, Ceza Muhakemesi Kanunu m.160 uyarınca işin esasını araştırmaya başlar. Kanun koyucu, cumhuriyet savcısına bu araştırmayı yapıp yapmama konusunda herhangi bir takdir salahiyeti tanımamış ve araştırma yapma mecburiyeti getirmiştir. Bu doğrultuda cumhuriyet savcısı, gerekli araştırma ve incelemeleri yapmalı, suçun işlendiği izlenimini veren halin iddianame düzenlenmesi için yeterli şüphe seviyesine ulaşıp ulaşmadığını takdir etmelidir\. Her yatırımınıza ek bonuslar ve cashback fırsatlarından yararlanın. paribahis\. Ceza Dairesi’nin verdiği bozma kararının ByLock yönü incelendiğinde; somut olayda sanığın ByLock kullandığı tespit edilen GSM hattına ilişkin ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilip değerlendirilerek, duruşmada CMK m.217/1 uyarınca sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulması gerektiğinden, bunun yapılmayarak verilen kararın bozulduğu görülmektedir. Esasen zorunlu müdafilik sorunu olmasa ve duruşmada mutlaka hazır bulunması gereken kişinin yokluğunda duruşma yapıldığından bahisle CMK m.289/1-e uyarınca bozma kararı verilemese idi, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının eksikliğinden dolayı bozma yerine BAM Ceza Dairesi tarafından duruşma açılması ve yapılacak değerlendirmeye göre karar verilmesi gerekirdi. Ceza Hukukunda “hata” kavramı, kastı kaldıran hata ile kusurluluğu etkileyen hata olmak üzere iki ana başlıkta değerlendirilmektedir.

– (1) Tanık, kendisini veya 45 inci maddenin birinci fıkrasındagösterilen kişileri ceza kovuşturmasına uğratabilecek nitelikte olan sorularacevap vermekten çekinebilir. (2) Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalankişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez. – (1) Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizingelmeyen tanıklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduğu giderlertakdir edilerek, kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilir. Zorlagetirilen tanık evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradanbildirirse aleyhine hükmedilen giderler kaldırılır. (4) Cumhurbaşkanı kendi takdiri ile tanıklıktan çekinebilir. Tanıklıkyapmayı istemesi halinde beyanı konutunda alınabilir ya da yazılı olarakgönderebilir. (3) Eski hâle getirme dilekçesi, kararın yerine getirilmesini durdurmaz;ancak, mahkeme yerine getirmeyi erteleyebilir. (3) Aynı işte zabıt kâtibinin hâkim ile birlikte reddi istemi hakkındaveya çekinmelerine karar verecek merci, hâkime göre belirlenir. – (1) Bu Bölümde yazılı hükümler zabıt kâtipleri hakkında da uygulanır.

Örneğin idarenin verdiği bilgisayarı, konutuna (kendi egemenlik alanına) götürüp UYAP üzerinde karar yazmakta kullanan veya başka amaçla kullanan kamu görevlisi zimmet suçu işlemiş sayılamaz. Bu fiilin, TCK m.247/3’de yer alan malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmesi halini düzenleyen “kullanma zimmeti” sayılıp sayılmayacağı tartışılabilir. Ancak malın amacı dışında ve şahsi nedenlerle yerinden götürülüp bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmesi suretiyle işlenen zimmet, “kullanma zimmeti”  suçu sayılır. Bu tedbirler; kişi hakkında henüz bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı bir aşamada temel hak ve özgürlükleri kısıtladığından, hukuk devleti olmanın gereği olarak tedbirlere başvuru sıkı şartlara bağlanmış ve bu tedbirlerin yorumunda kanunilik ilkesi çerçevesinde kıyas yasağı kabul edilmiştir. Bilinçli taksir ile muhtemel kast arasında farkı ortaya koyacak ve karışıklığı önleyecek, ceza sorumluluğuna ve adalete uygun kriterler ortaya koymak oldukça önemlidir. Bu açıdan yapılan nazari tartışmaların dikkate alınması gerekir. Esas itibariyle; kasttan doğan sübjektif sorumluluk konusunda “kastın muhtemeli olamayacağı” gerekçesiyle, doğrudan veya gayrimuayyen/belirli olmayan kast nazariyesini kabul etsek de, bugün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21.

  • Disiplini sağlamanın bir çeşit kamu hizmeti biçiminde görülmesi ve düzenlenmesi sonucu; çalışma hayatında en geniş ölçüde hakim bulanan “otokratik” tabiri ile adlandırılan disiplin türünün oluştuğunu görürüz.
  • Milli Savunma Bakanı tarafından görevlendirilen askerî adalet müfettişi lüzumlu gördüğü kimseleri yeminle dinleyebilir.
  • Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.

Fıkrasında; “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm askeri disiplin cezalarının uygulanmasında da geçerlidir. Askerlik hizmetinin kendine özgü yapısı nedeniyle disiplin anlayışı daha katıdır. Disiplin hukukunda  idari yaptırımlarla disiplin cezası olarak hürriyeti bağlayıcı ceza verilmesi Anayasanın 38 nci maddesi ile yasaklanmıştır. Ancak yine aynı maddede Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar  getirilebileceği düzenlenmiştir. Askeri Ceza Kanununda yapılan düzenlemelerle TSK .nde disiplin amirlerine hürriyeti bağlayıcı disiplin cezaları verebilme yetkisi tanınmıştır. Trafik idari para cezasıyla birlikte aracın trafikten men edilmesine de karar verilmişse,  yetkili mahkeme, kararı veren polis amirliğinin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi olacaktır.

(3) Ölümünden hemen öncekihastalığında öleni tedavi etmiş olan tabibe, otopsi yapma görevi verilemez.Ancak, bu tabibin otopsi sırasında hazır bulunması ve hastalığın seyri hakkındabilgi vermesi istenebilir. – (1) Yer gösterme işlemi hakkında 83 ve 84 üncü madde hükümleriuygulanır. (2) Tanık veya bilirkişinin duruşma sırasında hazır bulunamayacağı veyaoturduğu yerin uzaklığı nedeniyle bulunmasının güç olduğu anlaşılırsa, bu tanıkveya bilirkişinin dinlenmesinde de birinci fıkra hükmü uygulanır. – (1) 75 ve 76 ncı maddelerde öngörülen işlemlerle elde edilen örneklerüzerinde, soybağının veya elde edilen bulgunun şüpheli veya sanığa ya damağdura ait olup olmadığının tespiti için zorunlu olması hâlinde molekülergenetik incelemeler yapılabilir. Alınan örnekler üzerinde bu amaçlar dışındatespitler yapılmasına yönelik incelemeler yasaktır. – (1) Bir suça ilişkin delil elde etmek amacıyla, mağdurun bedeniüzerinde tıbbî muayene yapılabilmesine veya kan, saç, tükürük, tırnak, cinselsalgı gibi örnekler alınabilmesine; sağlığını tehlikeye düşürmemek koşuluyla,Cumhuriyet savcısının istemiyle ya da re’sen hâkim veya mahkeme tarafındankarar verilebilir. (4) Bu madde gereğince alınacak hâkim veya mahkeme kararlarına itirazedilebilir. (5) Bu madde hükmü, 223 üncü maddenin sekizinci fıkrası gereğinceyargılamanın durması kararı verilmesi gereken hâllerde de uygulanır. – (1) Tanıklıktan çekinmeyi gerektirecek sebepler bilirkişiler hakkındada geçerlidir. Bilirkişi, geçerli diğer sebeplerle de görüş bildirmektençekinebilir. – (1) Hâkimin reddini gerektiren sebepler, bilirkişi hakkında dageçerlidir. – (1) Mahkeme,  her zamanbilirkişinin duruşmada dinlenmesine karar verebileceği gibi, ilgililerdenbirinin istemesi halinde de açıklamalarda bulunmak üzere duruşmaya çağırabilir.

Deja una respuesta

Tu dirección de correo electrónico no será publicada. Los campos obligatorios están marcados con *